September 1, 2009

DOĞAL GAZ PİYASASINDA ABONE BAĞLANTI BEDELİ


Yazar :
Okan YARDIMCI

Yayım Yeri :
Yardımcı, O., Doğal Gaz Piyasasında Abone Bağlantı Bedeli, Enerji Piyasası Bülteni, ISSN 1308-8262, Sayı : 6, Sayfa : 16-18, Ağustos 2009.


DOĞAL GAZ PİYASASINDA ABONE BAĞLANTI BEDELİ

            Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği, Abone Bağlantı Bedelini, “Sayaç dahil dağıtım şebekesinin abone iç tesisatına bağlantısı için gereken proje, işçilik, malzeme, kontrol ve onay harcamalarının abone başına düşen payını ifade eden sabit bedeli ifade eder.” şeklinde tanımlamıştır. Bu tanımda üç önemli unsur göze çarpmaktadır. Yoruma açık olmakla beraber, tanıma göre Abone Bağlantı Bedelinin;
-          sabit,
-          sayaç ve servis hattı maliyetlerinden oluşan,
-          maliyet bazlı bir bedel olduğu düşünülebilir.

            Abone Bağlantı Bedelinin sabit bir bedel olduğu, 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında; “…Abonelere Kurum ve dağıtım şirketi arasında belirlenen sabit bağlantı tarifeleri uygulanır.” hükmü ile de belirtilmektedir.



            Kurumun yaptığı ihalelerde, Abone Bağlantı Bedelinin doğal gaz dağıtım lisansı almak isteyen şirketler için bir yarışma unsuru olması ve yarışma sonucunda bazı dağıtım bölgelerinde farklı bedellerin oluşması (Tablo-1) ve 4646 sayılı Kanun yürürlüğe girdiği tarihten evvel alınmış kanuni bir hak, belge, izin veya yetkilendirmeye müsteniden Doğal Gaz dağıtım faaliyeti yapan şirketlerin (mevcut şirketler) tarifelerini belirlerken zaman zaman dağıtım şirketi bazında farklılığa gidilmesi, Kurul’un “sabit bedel” ve “sabit bağlantı tarifesi” ifadelerini “tüm dağıtım bölgeleri için tek bir bedel” olarak yorumlamadığını açıkça göstermektedir. Yazının ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak değinilecek olan konuyla ilgili alınmış tüm Kurul Kararlarına bakılacak olursa Kurul, sabit Abone Bağlantı Bedelini, bir dağıtım bölgesinde tarife uygulama dönemi boyunca değişmeyen, ABD Doları cinsinden sabit bir bedel olarak değerlendirmiştir.

Tablo-1 : İhale sonucu oluşan Abone Bağlantı Bedelleri

            Tanımda yer alan ikinci unsura geçmeden önce; Kanunda yer alan, tarifenin “Kurum ve dağıtım şirketi arasında belirlenmesi” ifadesinin üzerinde de durmakta yarar vardır. Bu ifade ile bedellerin ilgili şirket ve Düzenleyici Kurum arasında pazarlık ya da münazara sonucunda mutabakat ile belirlenmesi değil, tarife hesaplama döneminde ilgili şirket ile Düzenleyici Kurumun, konu ile ilgili bilgi ve belgeler üzerinde birlikte çalışması ve karşılıklı yanlış anlamaların önüne geçmek amacıyla çeşitli toplantılar yapılması olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Doğal Gaz Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin “Bağlantı tarifeleri” başlıklı 11 inci maddesinde yer alan; “…Dağıtım şirketinin sorumluluk alanı içindeki abonelere ihalede belirlenen ve Kurumun onayladığı sabit bağlantı tarifeleri uygulanır.” hükmü ile tarifelere ilişkin Kurum onayı açıkça yer almaktadır.

            Abone Bağlantı Bedeli tanımının ikinci önemli unsuru olan sayaç ve servis hattına ilişkin tanımlar da Doğal Gaz Piyasası Dağıtım ve Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinde yer almaktadır. Tanımlara göre sayaç; “müşterilerin doğal gaz tüketimini ölçen Ölçü ve Ölçü Aletleri Muayene Yönetmeliğine tabi cihazı”, servis hattı ise; “Dağıtım şebekesini abone servis kutusuna veya basınç düşürme ve ölçüm istasyonuna bağlayan boru hattı ve servis kutusu veya basınç düşürme ve ölçüm istasyonu dahil ilgili teçhizatı” ifade etmektedir.

            Aynı yönetmeliğin “Bağlantı” başlıklı 36 ncı maddesinde “Bağlantı hattı, servis hattı ve sayacın mülkiyetinin dağıtım şirketine devriyle ilgili hususlar talep sahibi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak Bağlantı Anlaşmalarında yer alır.” denilmektedir. Servis hattı ve sayaç mülkiyetinin dağıtım şirketine devri pratikte birçok sorunu çözmekle beraber hukuki bir takım tartışmalara da sebep olmuştur. Doğal gaz piyasası bağlantı tarifeleri ile ilgili alınmış en son karar olan 24/12/2008 tarih ve 1903 sayılı Kurul Kararına kadar sayaç ve servis hattı bedelleri ayrı ayrı belirlenmekte olup, son Kurul Kararında birlikte hesaplanarak, sayaç dahil olmak üzere basınç düşürme ve ölçüm istasyonu veya servis kutusu çıkışına kadar servis hattı ile ilgili tüm maliyetler Abone Bağlantı Bedeli kapsamına alınmıştır. Sayaç bağlantı malzemeleri ve sayaç montaj bedelleri de Abone Bağlantı Bedeline dahil edilmiştir. 1903 sayılı Kurul Kararı yazının ilerleyen bölümlerinde diğer Kurul Kararlarıyla birlikte detaylı olarak değerlendirilmekte olup, şimdilik bu karar ile “servis hattı ve sayaç mülkiyeti” üzerindeki tartışmaların önüne geçildiğini söylemek yeterli olacaktır.

            Her ne kadar Abone Bağlantı Bedelinin normatif tanımı “Sayaç dahil dağıtım şebekesinin abone iç tesisatına bağlantısı için gereken proje, işçilik, malzeme, kontrol ve onay harcamalarının abone başına düşen payını ifade eden sabit bedeli ifade eder” şeklinde olsa da bugüne kadar her bir bağlantı bazında maliyet esaslı bir uygulama olmamıştır. Hem ihale şartnamelerine çıkılırken hem de ilerleyen süreçte mevcut şirketler için tarife belirlenirken, ortalama maliyetler göz önüne alınarak, ortalama bedel belirleme yoluna gidilmiştir. İhalenin doğası gereği şirketlerin yarışmasını sağlayabilmek için bir değişkenin belirlenmesi ve diğer hususların sabitlenmesi kaçınılmazdır. Abone Bağlantı Bedelinin ihalede bir yarışma unsuru olması; her bir bağlantı bazında maliyet esaslı bir uygulamayı olanaksız hale getirmiştir. Bununla birlikte ihale şartnamelerinin 8 inci maddesinin (c) bendinde yer alan Abone bağlantı bedeli beş yıllık sürenin bitiminden sonra lisans süresinin bitimine kadar ilgili mevzuat kapsamında Kurul tarafından belirlenir” hükmü ile 5 yıl sonunda söz konusu bedelin Kurul tarafından tekrar belirleneceği kurgulanmıştır. Kurul 5 yılın sonunda, 1903 sayılı Kararı ile her bir bağlantı bazında maliyet esaslı bir uygulama yoluna gitmeyip, ortalama maliyetlere dayalı bir bedel belirlemiş, yani mevzuatın getirmiş olduğu maliyet esaslı bedel belirlenmesini yorumlama şeklinde bir değişikliğe gitmemiştir.

            Bu noktada bir servis hattının maliyet unsurlarına değinmek yararlı olacaktır. Servis hattının, servis hattı uzunluğuna göre değişkenlik gösteren maliyetleri; as-built, polietilen boru, polietilen boru ferji, yer altı ikaz bandı, üst yapı giderleri (asfalt, vb), kontrolörlük ve müşavirlik hizmetleridir. Servis hattının uzunluğuna göre değişen bu maliyetlerin yanı sıra her bir servis hattında adet ile bulunan sabit bir takım maliyetler de bulunmaktadır. Bunlar; kazı ruhsat harç giderleri, saddle tee ve montajı, gas stop ve montajı, regülatör ve montajı, servis kutusu ve montajı, vana, manşon, dirsek, sleeve, kep, redüksiyon gibidir. Görüldüğü gibi değişken maliyetlerinde sabit maliyetlerinde bir kısmı işçilik bir kısmı ise malzeme maliyetleridir.

            Teoride abone bağlantı bedelinin her bir bağlantı bazında (her binanın ya da her dairenin kendi servis hattı uzunluğuna göre ortaya çıkacak olan servis hattı maliyetini karşılaması) maliyet esaslı olarak oluşturulması mümkün gözükmekle beraber pratikte yaşanacak bir takım sorunlar nedeniyle bu uygulama yürürlüğe konmamıştır. Her şeyden önce “bağlantı hattı bazında maliyet esaslı bedel” belirlenmesi durumunda tanımın ilk unsuru olan “sabit bedelden” vazgeçilmesi ya da “sabit bedel” ifadesinin bugüne kadar yapılandan farklı bir şekilde yorumlanması gerekmektedir. Bununla beraber; aynı binada bulunan dairelerin farklı zamanlarda abone olması durumunda aboneler arasında ve abonelerle dağıtım şirketi arasında anlaşmazlıkların ortaya çıkabileceği, bir cadde veya sokakta şebeke döşenmeye başlandığında tüm servis hatlarının çekildiği, maliyet bazlı bir sistemle sadece abone olmak isteyen binaya servis hattı çekilmesinin gerekeceği, abone olmak istemeleri durumunda diğer kullanıcılara servis hattı çekilmesinin uzun zaman alacağı, maliyetinin yüksek olacağı ve belediyelerden izin alınmasının zor olacağı, gerçek maliyetlerin hat yapıldıktan sonra ortaya çıkmakta olduğu, abonelere eşit uygulama yapılması gerektiği, her hangi bir yolun iki tarafındaki eşdeğer binalar arasındaki eşitsizliklerin şikayetlere yol açması olasılıkları gibi hususlar bağlantı bazında maliyet esaslı tarife sisteminin uygulanabilir olmadığını göstermektedir. Bütün bunlar göz önüne alındığında 1903 sayılı Kurul Kararının 3 üncü maddesi; “Kurumun yaptığı ihale sonucu lisans almış dağıtım şirketleri konut ve ısınma amaçlı doğal gaz kullanacak abonelerine lisanslarında belirlenen abone bağlantı bedelini uygular. Söz konusu dağıtım şirketleri için, lisans yürürlük tarihinden başlamak üzere ilk 5 yıllık sürenin dolmasından sonra, bu Kararın 2 nci maddesinde belirtilen hükümler geçerlidir.” daha anlamlı olmaktadır. Kısacası Kurul 2009 yılında uygulanmak üzere Abone Bağlantı Bedelini tüm dağıtım şirketleri için mevcut uygulamaya paralel şekilde, sayaç dahil 180 ABD Doları (KDV hariç) olarak; 01/05/2003 tarihinden önce sistemlerinde uygun yapılanma bulunan ve ön ödemeli sayaç kullanan dağıtım şirketlerinin ön ödemeli sayaç kullanması durumunda 250 ABD Doları olarak belirlemiştir. Böylelikle 2009 yılında 5 yıllık süresi dolan 19 şirket için Abone Bağlantı Bedeli, ihalede belirlenen bedelden farklılaşmamış ve mevcut şirketler ile aynı şekilde belirlenmiştir.

            5 yıllık süre içerisinde dağıtım şirketlerinin yatırımlarını büyük oranda bitirerek şehrin daire bina oranları yüksek bölgelerinde abone bağlantılarını tamamladığı ve bu aşamadan sonra şehrin daire bina oranı daha düşük olan yatay yapılaşmasının yoğun olduğu bölgelerinde (daha seyrek yapılaşmaların olduğu, tek katlı binalar ve şehir dışı sayfiye bölgeleri gibi) yatırım yapacakları düşünüldüğünde 1903 sayılı Kurul Kararı ile ihaleli şirketlerin 5 yıllık süreleri sonrası için belirlenen bedelin düşük olduğunu savunanlarda olmaktadır.

            Bununla birlikte ihale sonucunda ilk 5 yıl için Abone Bağlantı Bedeli 180 ABD Dolarının (KDV hariç) altında oluşan dağıtım şirketlerinin 5 yıllık süresi 2011 yılının başı itibariyle dolmaya başlamaktadır. Özellikle bu süreçten sonra alınacak olan Kurul Kararlarının 5 yıllık yükümlülükleri yerine getirmeyle birlikte değerlendirilmesi, ihalelerin anlamlılığı, yatırımların devamı ve sağlıklı bir doğal gaz piyasasının oluşumu açısından büyük öneme sahiptir.

            Abone Bağlantı Bedelinin ortalama maliyetler göz önüne alınarak belirlenmesinin dağıtım şirketlerine ekonomik yönden haksız fayda ya da zarar getireceğini düşünmek de doğru olmayacaktır. Çünkü artı ya da eksi bakiyelerin çeşitli metodolojiler yoluyla perakende satış tarifelerinde sisteme dahil edilmesi mümkündür. Nitekim, Kurumun internet sayfasında geçtiğimiz aylarda yayımlayarak piyasa görüşüne açmış olduğu “Doğal Gaz Dağıtım Şirketleri İçin Tarife Hesaplama Usul ve Esasları”nda da bu metotların kullanıldığı görülmektedir.

            Konu ile daha detaylı olarak ilgilenenler için, Abone Bağlantı Bedeli ile ilgili daha önceki yıllarda alınmış olan Kurul Kararlarından da kısaca bahsetmek yararlı olacaktır. Abone Bağlantı Bedeli ile ilgili ilk Kurul Kararları 2002 yılında alınan 65, 71 ve 80 sayılı Kurulu Kararlarıdır. Bu Kararlar, dağıtım şirketlerinin düzenleme öncesi Abone Bağlantı Bedeli uygulamalarının (dağıtım şirketlerinin kendi belirlediği bedeller) devamı şeklinde özetlenebilir. 2003 yılında alınan 97 sayılı Kurul Kararı ile ilk kez Kurul bir Abone Bağlantı Bedeli belirlemiştir. Bu Kararla, mevcut şirketler için KDV hariç olmak üzere bağlantı bedeli 150 ABD Doları/Bağımsız Bölüm Sayısı, sayaç bedeli ise 40 ABD Doları olarak belirlenmiştir. Ancak 97 sayılı Kurul Kararının ilgili hükmü yürürlüğe girmeden 136 sayılı Kurul Kararı ile 97 sayılı Kurul Kararının ilgili hükmü ertelenmiştir. 2003 yılı sonunda alınan 261 sayılı Kurul Kararı ile 97 sayılı Kurul Kararında belirlenen bedellerin aynısı ilk kez 01/01/2004 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Abone Bağlantı Bedeli ile ilgili bir diğer önemli Karar da 2004 yılında alınan 296 sayılı Kurul Kararıdır. Bu Karar bedellerde herhangi bir değişiklik yaratmamış ancak bağlantı tarifelerine ilişkin diğer hususlar (güvence bedeli, sayaç açma kapama bedelleri gibi) Abone Bağlantı Bedeli hususuyla birleştirilmiştir. 2004 yılı sonunda alınan 409 sayılı Kurul Kararı ve 2005 yılı başında alınan 466 sayılı Kurul Kararları, 296 sayılı Kurul Kararında yer alan bedellerin devamı şeklindedir. 2006 yılı boyunca uygulanmak üzere 2005 yılı sonunda alınmış olan 614 sayılı Kurul Kararı ile Adapazarı Gaz Dağıtım Anonim Şirketinin bağlantı bedeli diğer mevcut şirketlerden farklı olarak KDV hariç 250 ABD Doları olarak belirlenmiştir. KDV hariç 40 ABD Doları olan sayaç bedelinde ise bir değişikliğe gidilmemiştir. Diğer mevcut şirketler için ise daha önceki bedeller aynen korunmuştur. Burada Kurul’un Adapazarı bölgesinin kentsel yapılaşma özelliğini ve deprem sonrası oluşan özel durumunu (yatay yapılaşmanın yoğunluğunun artması, düşük daire bina oranları) göz önüne aldığı anlaşılmaktadır. 2007 yılı boyunca uygulanmak üzere 2006 yılı sonunda alınmış olan 1042 sayılı Kurul Kararı ile 2008 yılı boyunca uygulanmak üzere 2007 yılı sonunda alınmış olan 1410 sayılı Kurul Kararlarında 614 sayılı Kurul Kararındaki bedeller korunmuştur. 2008 yılı ortasında 5 yıllık süresi dolan ilk şirket olan Kayseri Doğal Gaz Dağıtım Pazarlama ve Ticaret Anonim Şirketi için 1771/7 sayılı Kurul Kararı ardından da 2008 yılı sonunda 5 yıllık süresi dolan ikinci şirket olan Gaznet Şehir Doğal Gaz Dağıtım Anonim Şirketi için 1870 sayılı Kurul Kararı alınmıştır. Son olarak yukarıda detaylı bir şekilde yer verilen ve 2009 yılı boyunca uygulanmak üzere 2008 yılı sonunda alınmış olan 1903 sayılı Kurul Kararı ile mevcut Abone Bağlantı Bedelleri belirlenmiştir. 1903 sayılı Kurul Kararı hakkında yukarıda yer alan yorumların yanı sıra, geçmiş dönem alışkanlıklarından dolayı uygulamada bir takım zorluklara yol açmış olduğu düşünülebilir. Yeni Karar ile bağımsız birim başına Abone Bağlantı Bedeline merkezi ve bireysel kullanımlar için montajı yapılacak sayaçlar da dahildir. Merkezi amaçlı gaz kullanım için montajı yapılacak sayaçlarla ilgili ayrıca bir bedel alınmamaktadır. Bununla birlikte ihaleli ve ihaleli olmayan dağıtım şirketlerinde yeknesak bir uygulamaya geçilmiş olması ve “servis hattı ve sayaç mülkiyeti” konusundaki tartışmaların önüne geçmesi dolayısıyla piyasayı rahatlatıcı birçok yönü de bulunmaktadır.

            Abone Bağlantı Bedeli ile ilgili diğer bir tartışmalı hususta “Bağımsız Bölüm Sayısı” (BBS) uygulamasıdır. İhale şartnamelerinde “Dairenin 200 m² ye kadar brüt alanı için BBS=1 alınır, bundan sonraki ilave her 100 m² ye kadar alan için abone bağlantı bedeli 150 (yüz elli) ABD Doları artırılır.” hükmü yer almaktadır. İhale sonucu 5 yıllık süreç için oluşan Abone Bağlantı Bedelinin 180 ABD Dolarından düşük olması durumundaki uygulamaya ilişkin hukuki mülahazaya ihtiyaç duyulduğu düşünülmektedir.

            Abone Bağlantı Bedeli ile ilgili bir diğer önemli hususta; Abone Bağlantı Bedelinin, bağlantı anlaşmasının imzalanması sırasında bir defaya mahsus olmak ve iade edilmemek üzere dağıtım şirketince tahsil edilmesi gerekliliği ve aynı adresle ilgili daha önce bağlantı bedeli alınmış ise bu bedelin tekrar alınmayacak olmasıdır. Mevzuatta açıkça yer alan bu hükümlerin sıkı denetiminin sağlanması büyük önem arz etmektedir.

            Serbest tüketicilerin bağlantı bedeli, mal ve/veya hizmet üretim amaçlı doğal gaz kullanıcılarının bağlantıları, münferit/münferit olmayan bağlantı, mekanik sayaç/ön ödemeli sayaç gibi hususlara bu yazıda detaylı bir şekilde yer verilmemiş olup; bu hususların kapsamlı bir şekilde ayrıca değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

No comments :

Post a Comment