DOĞAL GAZ İLETİM TARİFELERİNDE YENİ DÖNEM
Yazar :
Okan YARDIMCI
Yayım Yeri : Yardımcı, O., Doğal Gaz İletim Tarifelerinde Yeni Dönem, Enerji Piyasası Bülteni, ISSN 1308-8262, Sayı : 13-14, Sayfa : 27-31, Şubat-Nisan 2011.
DOĞAL GAZ İLETİM TARİFELERİNDE YENİ DÖNEM
İletim[1] faaliyetinin doğal tekel niteliği göz önünde bulundurularak yapılan yasal düzenlemelerde;
Ø Mevcut ve planlanan ulusal iletim şebekesinin BOTAŞ’a ait olacağı,
Ø BOTAŞ’ın dikey bütünleşmiş tüzel kişiliği sona erip yeniden yapılandırıldığında, iletim faaliyetini yapan şirketin özelleştirilmeyeceği,
Ø EPDK’nın, iletim ve sevkiyat kontrolüne ait tarifeleri belirleyeceği,
hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca Kurul, 01/09/2004 tarihinde, BOTAŞ (toptan satış) ile piyasaya yeni giren Taşıtanların[2] aynı şartlarda yararlanacağı, şeffaf ve eşit taraflar arasında ayrım gözetilmeksizin sunulacak iletim hizmetine ilişkin düzenlemeleri (İletim Şebekesinin İşleyişine İlişkin Düzenlemeler, kısaca ŞİD) onaylamıştır. İlerleyen tarihlerde ŞİD’de çeşitli değişiklikler yapılmıştır. ŞİD ile ilgili özet bilgiler bu yazının sonunda “Özetle ŞİD Nedir?” başlığı altında sunulmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, ulusal iletim şebekesinin doğal tekel yapısından dolayı BOTAŞ’ın uyguladığı iletim ve sevkiyat kontrol tarifeleri Kurul tarafından gelir tavanı yöntemine göre belirlenmektedir. Söz konusu hesaplamanın detaylarına geçmeden önce iletim ve sevkiyat kontrol tarifelerinin unsurlarına değinmek faydalı olacaktır.
İletim ve Sevkiyat Kontrol Tarifeleri;
“İletim ve sevkiyat kontrol” ifadesinin birinci unsuru olan “iletim tarifeleri”, iletim kapasite ve iletim hizmet bedellerinden oluşmaktadır. İletim kapasite ve iletim hizmet bedelleri, Taşıtanlar tarafından iletim şirketine ödenen bedellerdir. İletim hizmet bedeli; “iletim şirketinin sunduğu doğal gaz taşıma hizmeti için belirlenen bedeli” ifade etmektedir. İletim kapasite bedeli ise “Taşıtanın talep ettiği günlük azami doğal gaz miktarının iletim şebekesine getirdiği yüke ve Taşıtana ayrılan azami günlük kapasiteye göre belirlenen bedeli” ifade etmektedir.
“İletim ve sevkiyat kontrol” ifadesinin ikinci unsuru olan “sevkiyat kontrolüne ait tarifeler” ise; sistem dengelemesine katılım bedeli, kesinti dengeleme bedeli ve hizmet kesintisi bedeli alt başlıkları altında düzenlenmiştir. Sistem dengelemesine katılım bedeli de kendi içinde günlük dengesizlik ücreti ve düzenleme ücreti olarak ikiye ayrılmaktadır. Günlük dengesizlik ücreti, “giriş noktasından sisteme verilen doğal gaz ile çıkış noktasında sistemden çekilen doğal gaz miktarı arasında dengesizlik olduğu durumunda” söz konusu olmaktadır. Düzenleme ücreti ise “Taşıtanın ilgili gün için programda belirtilen giriş ve çıkış miktarları ile gerçekleşen miktarlar arasında fark olması durumunda” söz konusu olur. Kesinti dengeleme bedeli, “Taşıyıcının işletme hatası sonucunda sistem dengesinin bozulması ve kesintiye yol açılması durumunda” oluşmakta olup, bu bedeller içerisinde Taşıyıcı tarafından ödenen tek bedeldir. Hizmet kesintisi bedeli ise, “bir Taşıtanın günlük çekişinin günlük girişinden fazla olması sonucu sistem dengesinin bozulması nedeniyle Taşıyıcının başka bir Taşıtana yaptığı doğal gaz teslimlerinde kesinti veya azaltmaya gitmesi durumunda” söz konusu olmaktadır.
İletim ve Sevkiyat Kontrol Tarifelerine İlişkin Kurul Kararları ve Uygulama Dönemleri;
İletim ve Sevkiyat Kontrol tarifeleri 24/10/2002 tarihinden itibaren EPDK tarafından Tablo-1’de yer alan Kurul Kararları ile belirlenmiştir.
Kurul Kararının Tarihi | Kurul Kararının Sayısı | Uygulama Dönemi |
24.10.2002 | 65 | 1 yıldan kısa |
27.11.2002 | 71 | 1 yıldan kısa |
30.12.2002 | 80 | 1 yıldan kısa |
21.03.2003 | 123 | 1 yıldan kısa |
27.01.2004 | 291 | 1 yıldan kısa |
14.12.2004 | 396 | 1 yıl (2005 yılı) |
07.12.2005 | 588 | 1 yıl (2006 yılı) |
12.12.2006 | 1004 | 1 yıl (2007 yılı) |
27.12.2007 | 1437 | 1 yıl (2008 yılı) |
24.12.2008 | 1901 | 1 yıl (2009 yılı) |
24.12.2009 | 2358 | 1 yıl (2010 yılı) |
28.12.2010 | 2970 | 3 yıl (2011, 2012, 2013 yılları) |
Tablo-1 : İletim ve Sevkiyat Kontrol Tarifeleri Kurul Kararları
Tablodan da görüleceği üzere, 24/10/2002 tarihinden 2004 yılının sonuna kadar geçerli olan tarifeler bir yıldan kısa sürelidir. Bu dönem, iletim tarifeleri açısından geçiş dönemi olarak nitelendirilebilir.
2004 yılının sonunda alınan 396 sayılı Kurul Kararı ve sonrasında alınan Kararlarda yıllık tarife belirlenmesi yaklaşımı benimsenmiştir. İletim tarifelerinde birinci dönem olarak adlandırılabilecek bu 6 yıllık süreçte, yapılan yatırımlar ve işletme giderleri birer yıllık süreler dahilinde hesaplamalara katılmış, daha ileriye yönelik işletme gideri ve yatırım projeksiyonlarına yer verilmemiştir. Aynı metodoloji çerçevesinde hesaplanan bedeller uygulama yılı öncesi Aralık ayı içerisinde açıklanmıştır.
4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununun tarifelere ilişkin maddesinde yapılan 09 Temmuz 2008 tarihli değişiklik ile uzun dönemli tarife uygulaması mümkün hale gelmiştir. 2010 yılında yapılan çalışmalar neticesinde, 2970 sayılı Kurul Kararı alınarak, 2011-2012-2013 yıllarını kapsayan 3 yıllık bir dönem için iletim tarifeleri belirlenmiştir. Söz konusu çalışmalarda, önceki yıllarda alınan Kurul Kararları ile belirlenen iletim bedellerinin hesaplanmasına temel teşkil eden metodoloji kullanılmıştır. İletim tarifelerinde ikinci dönem olarak adlandırılabilecek bu dönem hesaplamalarında, iletim şirketinin yatırımlarına, işletme giderlerine ve gaz akışlarına ilişkin 3 yıllık projeksiyonlara yer verilmiştir.
Uzun dönemli tarifelendirmenin avantajları aşağıda yer almaktadır;
Ø Uzun dönemli tarifelendirme iletim şirketinin verimli ve etkin çalışmasını teşvik edici bir mekanizmaya sahiptir.
Ø Uzun dönemli tarifelendirmeyle, gerek BOTAŞ’ın gerekse de iletim sisteminden hizmet alan Taşıtanların iletim bedelleri hakkında uzun dönemli bir öngörü kazanması mümkün hale gelebilecektir.
Ø Şirketler bu yolla öngörülebilir bir mali yapıya sahip olarak orta vadeli iş planlarını yapabileceklerdir.
Ø Uzun dönemli tarifelendirmenin bir diğer önemli avantajı da düzenleme maliyetlerinin düşürülmesidir.
İletim Tarifelerinin Hesaplanması;
İletim tarifeleri çok ayrıntılı bir çalışma süreci sonucunda belirlenmektedir. Hesaplamaların aşağıdaki şekilde özetlenmesi mümkündür;
- Şirketin varlık tabanı her giriş noktası, çıkış bölgesi ve ihracat çıkış noktası için ayrı ayrı (halihazırda 9 adet giriş noktası, 1 adet ihracat çıkış noktası bulunmaktadır) hesaplanmıştır. 2011-2012-2013 yıllarına ilişkin her yılın itfa tutarı çıkarılmış ve planlanan yatırımlar eklenmiştir.
- Linepack miktarları ile ağırlıklı ortalama alım fiyatı öngörüsü kullanılarak linepack tutarları hesaplanmıştır.
- Giriş noktaları, ihracat çıkış noktası ve çıkış bölgesi için varlık tabanı değerleri ile linepack tutarları toplanarak, linepack dahil varlık tabanı değerleri hesaplanmıştır.
- Giriş noktalarının linepack dahil varlık tabanı değerlerinin toplamı hesaplanmış, bu toplama öngörülen gaz akış miktarları dikkate alınarak belirlenen sosyalizasyon oranları uygulanarak her bir giriş noktası için sosyalize edilmiş linepack dahil varlık tabanı hesaplanmıştır.
- 2011-2013 dönemi için Reel Makul Getiri Oranı hesaplamalarında, Ağırlıklı Ortalama Sermaye Maliyeti (Weighted Average Cost of Capital, kısaca WACC) yöntemi ve Sermaye Varlıkları Fiyatlandırma Modeli (Capital Asset Pricing Model, kısaca CAPM) temel alınmıştır.
- Linepack dahil varlık tabanı değerlerine, Reel Makul Getiri Oranı uygulanarak, her nokta için ve çıkış bölgesi için makul getiri tutarı hesaplanmıştır.
- Mali mevzuat ile 22 yıl olarak belirlenen amortisman süresi ve yatırımların teknik ve ekonomik ömürleri dikkate alınarak, tarifelere esas olan yatırımların itfasının 22 yılda gerçekleşmesi uygun görülmüş, bu süre kullanılarak her bir tarife yılı için itfa tutarları hesaplanmıştır.
Tarife hesaplamalarında kullanılan yatırımların itfa süresi ile yatırıma esas varlıkların teknik ve ekonomik ömürlerinin paralellik arz etmesi aşağıdaki hususlardan dolayı önemlidir; - Tarife hesaplamalarında kullanılan itfa süresi ile yatırıma esas varlıkların teknik ve ekonomik ömürlerinin paralellik arz etmemesi durumunda, yıllar itibariyle tarifelerde yüksek oranda dalgalanmalar oluşması mümkündür. - İtfa süresinin, varlıkların teknik ve ekonomik ömürlerinin çok altında tutulması sistemi farklı dönemlerde kullanan tüketicilerin birbirini sübvanse etmesi anlamına gelmektedir. - İtfa süresi ile varlıkların teknik ve ekonomik ömürleri arasında çok yüksek oranda farklılık bulunması, şirketlerin tarife yoluyla elde edecekleri gelirler kapsamında ödeyecekleri vergilerle, Reel Makul Getiri Oranı hesaplamalarında dikkate alınan vergiler arasında yıllar itibariyle büyük farklılıklar oluşmasına sebep olacaktır. |
- Giriş noktaları için belirlenen itfa tutarları sosyalize edilmiştir.
- Makul getiri ve itfa tutarları toplanarak her nokta için ve çıkış bölgesi için kapasite gelir gereksinimi hesaplanmıştır.
- İhracat çıkış noktası için düzeltilmiş gelir gereksinimi yıllık kapasite rezervasyon miktarına bölünerek birim kapasite bedeline ulaşılmıştır.
- Hesaba katılamayan gaz miktarı (son 5 yılın ortalaması) dikkate alınmıştır.
- Giriş noktaları ve çıkış bölgesine ilişkin kapasite gelir gereksinimleri ile 2011-2012-2013 yılları öngörülen işletme giderleri toplanarak toplam gelir gereksinimine ulaşılmıştır. Öngörülen işletme giderleri belirlenirken işletme giderlerinin analizi yapılarak BOTAŞ’ın 2011-2012-2013 yıllarına ait işletme gideri öngörüleri, geçmiş yıllardaki işletme giderleri ve öngörülen gaz akışı artışı doğrultusunda tekrar hesaplanmış ve tarifelerde bu değerler dikkate alınmıştır.
- Toplam gelir gereksiniminin belli bir oranının kapasite bedellerinden elde edilmesi kurgusundan hareketle gelir gereksiniminin kapasite bedellerine düşen kısmı hesaplanmış ve bu tutar giriş noktaları ve çıkış bölgesine dağıtılmıştır. Bu tutarlar ilgili nokta veya bölge için rezerve edilen yıllık kapasite miktarına bölünerek birim kapasite bedellerine ulaşılmıştır.
- Toplam gelir gereksiniminin toplam kapasite bedelinden sonra kalan kısmını oluşturan tutar ise 2011-2012-2013 yılları öngörülen gaz akış miktarına bölünerek iletim hizmet bedeli hesaplanmıştır.
- Ayrıca, BOTAŞ tarafından önceki dönemlerde Kurumumuza sunulan ve tarife hesaplamalarında dikkate alınan bir takım öngörüler (iletilen miktar öngörüsü, yatırım tutarları öngörüsü, dahili kullanım gazı öngörüsü) ile gerçekleşmeler arasında sapmalar olması dolayısıyla gelir düzeltmesine ilişkin çeşitli hesaplamalar yapılmış ve 2011 yılı için nihai tarifelere ulaşılmıştır.
- 2012 ve 2013 yılı bedelleri ise, 2011 yılı bedellerinin gerçekleşen enflasyon ile ötelenmesiyle belirlenecektir.
Doğalgaz iletim tarifelerindeki yeni dönem uygulamalarının, bizi hedeflenen doğalgaz piyasasına bir adım daha yaklaştırması umuduyla…
Özetle ŞİD Nedir? Kısaca ŞİD’e göre; Taşıyıcı : BOTAŞ İletim’i Taşıtan : İletim sisteminde gaz taşıtan şirketleri (BOTAŞ Toptan Satış dahil) ifade eder. - Taşıyıcı, Gaz Yılı öncesinde 9 adet Giriş Noktası, İhracat Çıkış Noktası ve yaklaşık 250 adet Ana Çıkış Noktası için MAK (Maksimum Ayrılabilir Kapasite)’ı açıklar (Örneğin, Giriş-1 için bu değer 50 milyon m3/gün). - Taşıtanlar, Taşıyıcıya kapasite başvurusunda bulunurlar. - Herhangi bir nokta için yapılan toplam başvuru MAK’ı aşarsa, o noktada pro-rata uygulanır (kapasite, Taşıtanlara başvurularıyla orantılı bir şekilde dağıtılır. Örneğin Giriş-1 için 10 adet Taşıtan 10’ar milyon m3 kapasite talep etsin, toplam 50 milyon m3 olan kapasiteden her biri 5’er milyon m3 alacaktır). - İletim Kurul Kararı ile, her bir giriş noktası için “Giriş Kapasite Bedeli”, tüm çıkış noktaları için ortak “Çıkış Kapasite Bedeli” ve İhracat Çıkış Noktası için “İhracat Çıkış Kapasite Bedeli” belirlenir. Kapasite tahsisi yapılan Taşıtanlar, Taşıyıcıya İletim tarifelerinde belirlenen bu bedelleri öderler (bu ödeme gaz taşıtmaya bağlı olmaksızın yapılmaktadır) - Taşıyıcı, artan kapasitelerini duyurur. Gaz Yılı içerisinde Taşıtanlar “atıl kapasite” alabilirler. Atıl kapasite bedelleri normal kapasite bedellerinden farklıdır (kışın yüksek bir katsayıyla, yazın ise düşük bir katsayıyla belirlenir). - Gaz yılı içerisinde taşıtılan her Gaz taşıtma işlemi şu şekilde olmaktadır; Taşıtanlar, rezerve kapasitelerine uygun olarak, Gaz Günü öncesinde program (nominasyon) verir. Bu program Taşıtan’ın kapasite miktarını geçemez. Örnek;
Gün sonunda Taşıyıcı her bir noktada tahsisat (her bir Taşıtan’ın ne kadar gazının geçtiğini belirleme işlemi) yapar. Bu tahsisat sonucunda, Taşıtan-A’nın Giriş-1’den 4 milyon m3 giriş yaptığı ancak Taşıtan-A’nın Erzurum’daki müşterisinin 3 milyon m3 gaz kullandığını varsayarsak; Hatırlanacağı üzere kapasite bedeli taşıtılan gazdan bağımsız olarak giriş ve çıkış noktaları için 5 milyon m3 olmak üzere baştan ödenmişti. Taşıtılan gaz için de Taşıtan, Taşıyıcıya, iletim hizmet bedelini öder (3 milyon m3 X İletim Hizmet Bedeli). Bununla birlikte, bu örnekte, Taşıtan-A Erzurum Çıkışında düzensizlik yaratmıştır. Verdiği programda 4 milyon m3 çıkış yapacağını bildirmiş ancak 3 milyon m3 çıkış yapmıştır, yani program ile gerçekleşme arasında fark vardır. Bu farkın ŞİD’de belirlenen tolerans seviyesinin üzerinde olması durumunda, Taşıtan-A iletim Kurul Kararında belirlenen düzensizlik bedelini öder. Ayrıca Taşıtan-A, sisteme 4 milyon m3 gaz sokup, 3 milyon m3 gaz çıkartmıştır. Yani 1 milyon m3’lük bir dengesizlik yaratmıştır. Dengesizlik giriş miktarı ile çıkış miktarı arasındaki farktan kaynaklanır. Bu dengesizliğin ŞİD’de belirlenen tolerans seviyesinin üzerinde olması durumunda, Taşıtan-A iletim Kurul Kararında belirlenen dengesizlik bedelini öder. Bu örnekte Taşıtan-A’nın 1 milyon m3 gazı sistemde kalmıştır (bu durumdaki Taşıtanlara pozitif dengesiz denir, tersi durum için negatif dengesizlik ifadesi kullanılır). Pozitif dengesiz olan bu Taşıtan, gaz’ın bedelini Taşıyıcı’dan alır. Gaz bedeli olarak BOTAŞ’ın Dengeleme Gazı Fiyatı (DGF) geçerli olur. Tersi durumda (negatif dengesizlikte) Taşıtan, Taşıyıcıya “DGF X Negatif Kalınan Miktar” kadar bir bedel öder. Taşıtanlar ŞİD değişiklikleri ile eklenmiş olan “Transfer Noktaları” ve “Ulusal Dengeleme Noktası” gibi enstrümanları kullanarak kendi aralarında ticaret yapma ve dengelemelerini bu yolla sağlama hakkına sahiptirler. Kapasite Aşımı ise şu şekilde oluşmaktadır; yukarıdaki örnekte, Erzurum Çıkışındaki tüketicinin, 3 milyon m3 yerine 6 milyon m3 gaz kullandığını düşünecek olursak, Taşıtan-A’nın bu nokta için 5 milyon m3 rezervasyonu olduğu için, burada 1 milyon m3’lük kapasite aşımı oluşmaktadır. Bu durumda Taşıtan-A hem düzensizlik hem dengesizlik hem de kapasite aşım bedellerini öder. Bunların yanı sıra İletim Kurul Kararında ve ŞİD’de 2 bedel daha belirlenmiştir; 1) Hizmet Kesinti Bedeli : Taşıyıcı tarafından Taşıtan’a ödenir. Taşıyıcı kendi kusuru dolayısıyla, Taşıtana hizmet veremezse oluşan bedeldir. , 2) Kesinti Dengeleme Bedeli : Eğer bir Taşıtan dengesizliği dolayısıyla bir başka Taşıtan’ın gazının kesilmesine vs. yol açarsa, kesintiye sebep olan Taşıtan, Taşıyıcıya bunun için bir bedel öder. Söz konusu bedel Taşıyıcı tarafından da kesintiye maruz kalan Taşıtan’a ödenir. |
[1] 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanununda yer alan tanıma göre; İletim, “üretime mahsus toplama hatları ve dağıtım şebekeleri haricindeki gaz boru hattı şebekesi veya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) taşıma vasıtalarıyla gerçekleştirilen doğal gaz naklini” ifade etmektedir. Bu yazıda geçen “iletim” ifadeleri ise LNG faaliyetiyle ilişkili olmayıp, doğal gazın ülke çapında iletimini sağlayan ulusal iletim şebekesini ifade etmektedir.
[2] ŞİD’e göre Taşıtanlar, Taşıyıcı ile Standart Taşıma Sözleşmesi imzalamış lisans sahipleridir. Taşıtanlar; ithalat, toptan satış, üretim veya ihracat lisansı sahibi olabilir. Taşıyıcı ise BOTAŞ’ı ifade etmektedir.
No comments :
Post a Comment